Bu dönem benim en yoğun olduğum dönemlerden biri, inşallah önce sağlıklı daha sonrada iyi notlar ve kazanımlarla bitirebilirim. Bu dönem aldığım derslerden biri olan cet341 (Instructional Design) dersinde bizden bir konu seçmemiz ve bu konuyu öğreten bir eğitsel tasarım yapmamız isteniyor. Eğitsel tasarımdan kasıt "tutorial tarzında olmayan" bir flash yazılımı. Tamam bir şekilde konuyu seçtim ama bir türlü yapıcı ve öğrenciyi içine alacak bir hikaye bulamadım. Hikaye uydurmada problem yok, çok kötü de olsa bir şeyler uydurabiliyorum. Temel problem bu hikayede öğrenci neleri değiştirecek ve hangi kavramları ilişkilendirecek, bunu hikayenin bir yerine yerleştiremiyorum. Aynı yenilikçi fikirler bulma sorununu cet201 dersinde de yaşamıştım. Yenilikçi bir şeyler yapmanın hayatta ki en zor şeylerden biri olduğunu kavradım. Artık sanatçılara farklı gözle bakıyorum. Adamlar uyduruyor ama anlamlı, kendi içinde tutarlılığı olan eserler çıkıyor.
bahsettiğim yoğunluktan dolayı bu aralar çok sık yazamıyorum. Zaten bu yazılar iyice günlük gibi olmaya başladı. Aslında teknik olarak ne yazılır nasıl yazılır bunları bilmiyorum.
Aklıma bazen yapabileceğim projeler geliyor zaten hiçbirini yapamıyorum ya neyse en azından burada kayıt altında tutsam mı? Benden başka ziyaretçi yok zaten. Ben yaymak istemiyorum biraz çekiniyorum galiba. Yoksa mailimin altına koysam bir iki giren olur heralde merak edip.
Hazır bir girdi yazıyorken aklıma ne geliyorsa yazıyorum. Burada nasıl yazmalıyım. Eğer dilbilgisi yanlış oldu yok bu kelime burada yabancı durdu falan gibi kaygılar güdersem, sanki blog yazmanın rahatlığından uzaklaşıyor gibi hissediyorum. Genelde düzgün yazma takıntım vardır ama yavaş yavaş işlevsellik ön plana çıkıyor gibi. Amaç iletişimse ve aklımda aktığı gibi yazdığımda da iletişim gerçekleşiyorsa niye kendimi dizginleyeyim. Bu yazıyla ve bundan sonaki yazılarımda daha ihtiyari (spontaneous) yazılar olabilir.
Kötü Türkçem yavaş yavaş kendini göstermeye başlıyor. Bunun bir sebebi de belki bu aralar çok fazla devrik cümle kuran bir yazarın kitabını okumam olabilir.
5 Aralık 2007 Çarşamba
27 Ekim 2007 Cumartesi
Bilge Adam Nedir?
Geçtiğimiz dönem sonu BilgeAdam kurumsaldan kariyer günleri gibi bir aktivite teklifi almıştık. Tabi hemen heyecanla kabul ettik. Richmond otelde geçen yaz bize bilgeadam kurumsal hakkında sunum yaptılar. Biz derken 2. , 3. ve 4. sınıf CET(computer education and educational technology) öğrencilerini kastediyorum. Tabi bu organizasyon BuelC altında gerçekleştirildi. Sunumdan hepimiz memnun kaldık. Bize bir sürü staj seçenekleri sundular. Sonra bu dönem başı BilgeAdam'da staj yapmış bir arkadaşla konuştum. Bana stajının kötü geçtiğini söyledi. Kendilerinden az parayla en üst seviyede çalışma bekliyorlarmış. Çalışma ortamında samimiyet yokmuş. Söylediğine göre kendini hiç oranın bir çalışanı olarak görmemiş yani bir türlü benimseyememiş. Neyse bu noktadan hareketle, ben bize yapılan sunum sonucunda BilgeAdam'ın iyi bir tercih olabileceğini düşünüyordum ama bu olaylardan sonra BilgeAdam'dan ciddi anlamda soğudum.
4 Ekim 2007 Perşembe
Boğaziçi Üniversitesi Lisans Sunucusuna Bağlanma
Geçen seneden beri bizim okulda bir lisans sunucusu muhabbeti dönüyordu. Lisans sunucusu okulun özel anlaşmayla lisansını aldığı yazılımları personele sunması için kurulmuş bir sunucu. Bu yazılımlardan en fazla Microsoft yazılımları bulunuyor. Özellikle işletim sistemleri ve ofis yazılımları en önemlileri. Normalde öğrenci kullanımına açık olmadığı için bir kaç ayar yapmak gerekiyor. En önemli ayar tabi bu win xp kullanıcıları için geçerli wins sunucu eklemek bunu zaten okulun bim bölümü sitesinde belirtmiş. Ben ilk denememde okulun kütüphanesinden wireless la baplanarak erişmiştim ama bim de kablolu ağda denedim olmadı. O zaman bölüm(cet) labına çıktım ve orada şu ayarları yaptım. Önce elle şu değerleri giriyoruz.

Tabi bu ekrana nasıl geleceğinizi biliyor kabul ediyorum.
Daha sonra wins sunucusu ekliyoruz onu da yukarıdaki resimdeki görünün gelişmiş düğmesine basarak ekleyeceğiz. O düğmeye basınca açılan pencereden yeni wins sunucusu ekle düğmesine basıyoruz ve resimde görünen ayarları giriyoruz.
Bu ayarlar şu an için cet bölümü labında benim labtop ımda denenmiştir. okulun farklı alanlarında çalışır mı veya hangi ayarların yapılması gerekmektedir. Onu ancak deneyince öğrenebiliriz. Sesli çalışma salonunda hangi acces point di tam hatırlayamıyorum ama wireless ağa sadece wins sunucusu ekleyerek lisans sunucusuna girmiştim. Diğer tcp/ip ve dns ayarları otomatik ayarlıydı.
Tabi tüm bu bağlantı ayarlarından sonra başlattan çalıştıra "\\license" yazıp enter tuşuna basıyoruz. Eper bağlnatı ayarlarımız çalışıyorsa bizden kullanıcı adı ve sifre isteyecek. Kullanıcı adı olarak "bounlicense" yazıyoruz başka bir şey girmeden enter tuşuna basıyoruz ve lisans sunucusuna erişimimiz tamamlanmış oluyor.
Tabi bu ekrana nasıl geleceğinizi biliyor kabul ediyorum.
Daha sonra wins sunucusu ekliyoruz onu da yukarıdaki resimdeki görünün gelişmiş düğmesine basarak ekleyeceğiz. O düğmeye basınca açılan pencereden yeni wins sunucusu ekle düğmesine basıyoruz ve resimde görünen ayarları giriyoruz.
Tabi tüm bu bağlantı ayarlarından sonra başlattan çalıştıra "\\license" yazıp enter tuşuna basıyoruz. Eper bağlnatı ayarlarımız çalışıyorsa bizden kullanıcı adı ve sifre isteyecek. Kullanıcı adı olarak "bounlicense" yazıyoruz başka bir şey girmeden enter tuşuna basıyoruz ve lisans sunucusuna erişimimiz tamamlanmış oluyor.
30 Eylül 2007 Pazar
Yeni Dönem
Geçtiğimiz hafta ayın 24'ü itibariyle benim için yeni öğretim dönemi başlamış bulundu. Farkındayım ki blog yazılarımın sıklığı ilk başladığım zamana göre çok seyrekleşti. Ne yazıkki ilk zamanlardaki şevkimi kaybetttim artık. Herneyse. Bu dönem cet(böte) de 3.sınıfa başladım. Geçen 2 yıl pek doyurucu olmadı en azından ben öyle hissediyorum. Sanki oyaladılar beni veya ben kendimi oyaladım. Bu dönem bilgisayar dersleri açısından zengin geçecek. C#, SQL, html/css, java ve flash dersleri alıyorum. Aslında hep olmak istediğim bir dönemdeyim ama motivasyonum pek de üst düzeyde değil. Yazılarımda galiba kendime yönelik tahlilleri biraz az yapmam lazım. Bu yazıları bir içsel konuşmamı sanıyorum ne. Bak bunlarda da tahlil havası var.
Bu blog un tasarımını değiştirmek istiyordum ama yapmak istediğim aslında yapmak istediğim değilde yapmayı düşündüğüm birçok çalışma gibi onu da kafamın örümcek ağlarıyla kaplı alanına attım. Ne yapalım bende böyle bir adamım işte Allah islah etsin. İnşallah fazla ara vermem blog yazmaya, özellikle teknik içerikli yazmak istiyorum. Belki ödevlerimi ve projelerimi burada yayınlayabilirim çünkü ödevlerimi ve projelerimi önemserim, ayrıca bir İngilizce hocam vardı "sharing is fun" derdi.
Bu blog un tasarımını değiştirmek istiyordum ama yapmak istediğim aslında yapmak istediğim değilde yapmayı düşündüğüm birçok çalışma gibi onu da kafamın örümcek ağlarıyla kaplı alanına attım. Ne yapalım bende böyle bir adamım işte Allah islah etsin. İnşallah fazla ara vermem blog yazmaya, özellikle teknik içerikli yazmak istiyorum. Belki ödevlerimi ve projelerimi burada yayınlayabilirim çünkü ödevlerimi ve projelerimi önemserim, ayrıca bir İngilizce hocam vardı "sharing is fun" derdi.
30 Temmuz 2007 Pazartesi
Kaybolmuşum!
Uzun süredir blog yazamıyordum. Aslında yazamıyordumdan çok internet bağlantım olmadığı için bloğumdanda uzaklaşmışım. Piraziz'in güneyköyünde internet ne arar. Yazmadığım bu sürede bir tatile göre yoğun günler geçirdim. Ablam evlendi, kuzenlerimle sürekli geziyoruz, fındık bahçelerinin temizlenmesi gerekiyor, 2 hafta içindede fındık toplamaya başlayacağız. Düğün olayı başlı başına bir olay. Nasıl bir sosyolojik bir olaydır ki insan evlenecem diye kendini parçalar. Bu arada erec'e yapmam gereken siteyi tembelliğimden dolayı bir türlü başlayamadığım için siteyi başka bir arkadaş yapıyor. Neyse bu tembelliği üzerimden nasıl atacağım bilmiyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)